2000 “Muammer Çakı Yaşıyor…”,
ESKİŞEHİR’DE DERGİSİ, Sayı: 10, Haziran 2000, Eskişehir, sayfa: 4–5.

 

MUAMMER ÇAKI YAŞIYOR…

Kemal ULUDAĞ

10 Mart 2000 tarihinde aramızdan ayrılan değerli meslektaşımız Muammer Çakı’nın anısına Anadolu Üniversitesi güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü “Muammer Çakı Yaşıyor” isimli bir sergi düzenledi. 12 Mayıs - 2 Haziran 2000 tarihleri arasında açık bulunan sergi Anadolu üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Salonunda yer alıyor.

Muammer Çakı’nın, yaşamının her alanında insanları bir araya getiren, her şeyi, paylaşmayı öğreten kişiliğini, sanatçı tavrını ve sanatını yaşatmak amacıyla gerçekleştirilen sergiye, Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Öğretim Elemanları ve Seramik Bölümü mezunları eserleriyle katılıyor. Sergide toplam 80 seramik eser yer alıyor. Muammer Çakı’ya ayrılan bölümde ise kendisine ait ailesinde bulunan ve özel koleksiyonlardan sergi için alınan 25 eser ve aldığı ödül ve başarılarının belgeleri sergileniyor. Serginin gelirinin Muammer Çakı anısına düzenlenecek etkinliklerde kullanılmak üzere oluşturulacak fona aktarılması ayrı bir anlam taşıyor.

1959 yılında Kütahya’da doğan Muammer Çakı, 1991 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nden başarıyla mezun oldu ve aynı kurumda öğretim elemanı olarak göreve başladı. Çakı 40’a yakın karma sergiye katıldı, 6 kişisel sergi açtı ve değişik seramik yarışmalarında 4 ödül aldı.

Çakı doğduğu kentin, yani Kütahya’nın sanat ortamında kendisini yetiştirdi. Daha öğrencilik yıllarında yaptığı çini tasarımları ve uygulamalarıyla dikkati çekti ve bu alanlarda ödüller aldı. Böyle bir sanat geleneğinin içinde yetişen Çakı, bu geleneğin içinde kalmayarak, iyi kavradığı geleneksel yaklaşıma çağdaş yeni yorumlar getirdi. Bu yönelimini aldığı Güzel Sanatlar-Seramik eğitimiyle daha da ilerilere taşıdı.

Değişmeyen - değiştirilemeyen geleneksel – klasikleşmiş varolanı ve de daha önce var edilmiş olanı farklı bir biçimde, yeni bir biçimde ortaya koyabilmek büyük bir birikim ve köklü bir hesaplaşmayı gerektirir. Çakı, bu zorlu yönelimde başarılı eserleriyle sanatçı kişiliğini kanıtlamış bir sanatçıdır.

Çakı’nın çini geleneğini temel alarak yaptığı eserleri; biçimleri ve tekniğiyle tamamen geleneksele dayanmasına rağmen, farklı bir estetik ve ifadeye sahip. Bu tür eserleri, geleneksel çizgiye-anlayışa aynı tür ürünler kazandırmanın ötesinde, başka bir ifadeyle gelenekselin çağdaş tekrarlarının ötesinde, geleneksele tam anlamıyla hakim olmanın ve yaratıcı birikimin getirisiyle, yeni-özgün ifadeler ve biçimlerdir.

Çakı’nın bir diğer grup olarak karşımıza çıkan eserleri ise, çağdaş seramik sanatındaki seramik heykel yönelimindeki çalışmalarıdır. Bu tür eserlerinde ise çağdaş bir sanatçının tavrını görmek mümkündür.

Özellikle bu tavrını somut görebileceğimiz eserlerinden birisi olan “Fırıldaklar” isimli çalışmasıdır. Çakı bu eserinde, günümüzün değerleriyle, dejenere olmuş, insan ilişkilerine ve herşeye çıkar gözüyle bakan, bütün insani değerlerini yitirmiş ‘kişiliksiz’ insan tiplerini vurguluyor.

Yaşadığı çevreyi ve insanları sorgulayan, eleştiren tavrıyla, duyarlı ve sorumluluk sahibi bir sanatçı kimliğine sahip olan Çakı, çağdaş seramik sanatında bu tavrıyla ve eserleriyle önemli bir yer edinmiştir.